Yenidoğan çetesi davasında kritik gün: “Elebaşı” Fırat Sarı ifade verecek
8 mins read

Yenidoğan çetesi davasında kritik gün: “Elebaşı” Fırat Sarı ifade verecek

“`html

09.15

Davanın görüldüğü salon, polis ekibi tarafından sıkı güvenlik tedbirleriyle donatıldı.

YENİDOĞAN ÇETESİ DAVASINDA 6. GÜN

İstanbul’da, acil servisten bebek hastalarını, anlaşmalı oldukları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine yönlendirip ölümlerine yol açtıkları ve haksız kazanç elde ettikleri öne sürülen 47 sanığın yargılandığı bu davada, bugün örgüt lideri olduğu düşünülen tutuklu doktor Fırat Sarı’nın ifadeleri alınacak.

YENİDOĞAN ÇETESİ DAVASI 5. GÜNÜNDE OLANLAR

Yenidoğan çetesi davasının 5. gününde, ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir, 112 acil hizmetlerini aşarak bebeklerin hastanelere sevk edilmesine dair savunmalarda bulundu.

Kendini doktor gibi tanıttığını, çetenin başındaki Fırat Sarı’dan aylık 60 bin lira ve her hasta sevki için 1000 lira maaş aldığını açıkladı. Özdemir, peş peşine yaptığı itiraflarla dikkat çekti.

Ayrıca, “Kaya bebeğin annesi kritik bir durumdaydı. 112 acil ekipleri ona yardımcı olamadı. Aile, başka bir alternatif arayışına girdi. Ben de Güney Hastanesi’nin başhekimi Ali Dirik’e durumu ilettim ve o da hastayı kabul etti. Başka hiçbir hastane bu durumu kabullenmemişti.” diye ekledi.

Mahkeme Başkanı’nın “’Taburcu süresi uzarsa gelirimiz düşer’ dediğin için ne düşünebilirsin?” sorusuna, Özdemir “Bu, yaptığım çok gereksiz bir konuşmaydı.” şeklinde yanıt verdi.

“HASTANELERLE ANLAŞMALAR YAPTIM”

Özdemir, yetişkin yoğun bakıma da hasta sevk ettiğini belirterek, Fırat Sarı’dan para aldığını ve Bağcılar Şafak Hastanesi ile Birinci Hastanesi yöneticileriyle anlaşmalar gerçekleştirdiğini iddia etti. Özdemir, “Her özel hastane yoğun bakımda yer bulmak ister.” dedi.

Mahkeme Başkanı’nın “112’nin sizi yeterince çalıştırmadığı belli, bu kadar vaktiniz olduğu için?” sorusuna özür dileyerek, “Resmi olarak çalışamadım çünkü o hastanelerde görev almadım. Savcı ifade alırken bana hakaret etti, bu yüzden düşündüklerimi iyi anlatamadım.” açıklamasını yaptı.

“Bebek ölümlerini araştırmayı mı kötüye kullandın? Eğer bir suçlaman varsa, avukatın var, şikayet edebilirsin.” şeklindeki eleştirilere yanıt veren Özdemir, “112’ye bildirdiğimizde bebek kabul edemiyoruz” diyerek cevap verdi.

4 bebek ölümüne dair suçlanan Doktor Dursun Eryılmaz, bazı bebeklerin doğuştan sağlık problemleri olduğunu öne sürdü ve suçlamaları hemşirelerin dedikodusu olarak değerlendirdi.

YENİDOĞAN ÇETESİ DAVASINDA 4. GÜNDE YAŞANANLAR

Davanın dördüncü duruşması perşembe günü yapıldı ve yeni itiraflar ortaya çıktı.

Yenidoğan çete davasındaki sanıklardan hastane yöneticisi Serdar Yüksel, maddi zorluklar nedeniyle bebeklerin hastanelere sevk edilmesi için rüşvet aldığını itiraf etti.

Yüksel, “112’den gelen çağrıları, ‘Sağlık Bakanlığı’ndan arandığını’ söyleyerek yönlendirenlerden biliyorum. Gıyasettin Mert Özdemir ve Fırat Sarı’dan rüşvet aldım.” dedi.

Ayrıca, bebekleri para karşılığı il dışındaki hastanelere yönlendirdiğini açıkladı.

ASİSTANIN İTİRAFLARI

Çete lideri Fırat Sarı’nın asistanı Sümeyye Nur Arslan, Sarı’nın evde bakım hizmetleri alanına girmeyi planladığını belirtti.

Arslan, kendisine vekalet verdiğini ve hemşirelere ödemeleri kendisinin yaptığını ifade etti.

Arslan, motivasyon ücretinin yanlış anlatıldığını ve fazla hasta bakmanın zorlayıcı olduğunu eklerken, “Hastane yeterli ödeme yapmadığı için işten çıkmak istediğinizde, Fırat Sarı size bu ücreti veriyordu” bilgisini verdi.

“BELEDİYE BAŞKANI OLMA HAYALİ”

Esenyurt Belediyesi’nde sağlık işleri görevlisi olan Renas Kılıç, siyasi bir kariyer hedeflediğini belirtti ve bu doğrultuda hareket ettiğini ifade etti.

DAVANIN ÜÇÜNCÜ GÜNÜNDE YAŞANANLAR

Dünkü duruşmada, üç hemşireden çarpıcı itiraflar geldi. Sanık hemşire Cansu Akyıldırım, Fırat Sarı’nın para transferlerini kabul ederken, bu paraların çalışanların motivasyonu için dağıtıldığını savundu.

Diğer sanık hemşire Çağla Durmuş, Fırat Sarı’nın hastaları maddi kazanç amacıyla entübe olarak gösterdiğini ifade etti.

Hemşire Damla Atak, 112 Acil Servis personeli Gıyasettin Mert Özdemir’in hasta transferindeki rolünü açıkladı.

Ayrıca, doktor Rıza Keykubad, Kaya bebeğin ölümündeki “Çek fişini” yorumlarına karşı çıkarak, böyle bir şey söylemediğini ifade etti.

Kaya bebeğin ailesinin avukatı ise sanığın ifadesine tepki göstererek, “Müvekkilim kendi evladını bir bisküvi kutusu içinde almış ve bu durumu kucağında taşımıştır.” dedi.

DAVANIN İKİNCİ GÜNÜNDE YAŞANANLAR

Yenidoğan Çetesi davasının ikinci günü heyecan dolu itiraflarla geçildi.

Hemşire Hasan Basri Gök, gündeme gelen konuşması hakkında, “Bebeğin kalbi sürekli duruyordu, bu nedenle böyle konuştum.” dedi.

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yaptığı savunmada Gök, çetenin karanlık yüzünü anlattı. “Sağlam bebeklerin sevki yapılıyordu, uzun bekleme nedeniyle akciğerleri kötüleşiyordu. Hastalar entübe edilerek gönderiliyordu.” dedi.

Ayrıca, “Lazım olmayan işlemleri uzatıyorlardı ve SGK’dan fazla para kazanıyorlardı,” diyerek itirafta bulundu.

“KÜLTÜREL REPLİKLER”

Duruşmada, hemşire Deniz Korkmaz’a, “Devleti soymak, milleti soymaktan şereflidir.” cümlesinin hatırlatılması üzerine, bunun bir Kurtlar Vadisi repliği olduğunu belirtmesi dikkat çekti.

Korkmaz, hastane yönetiminin hastaları ticari bir mal gibi gördüğünü ve “Hastaların tedavi süreçlerinde tasarruf ettiklerini” ekledi.

İLAÇ BİRİKTİRME İTİRAFI

Hemşire Hüseyin Günerhan, suçsuz olduğunu vurgularken, artan ilaçları ödemelerin karşılamadığı hastalar için biriktirdiklerini açıkladı. Reyap Hastanesi’nde Fırat Sarı ile tanıştığını belirten Günerhan, doğruları söylemek konusunda kararlı olduğunu ifade etti.

YENİDOĞAN ÇETESİ DAVASINDA BİRİNCİ GÜNDE YAŞANANLAR

Ülkenin gündemini sarsan Yenidoğan Çetesi soruşturmasıyla ilgili yargılama, pazartesi günü başladı.

Adliyede yoğun bir kalabalıkla başlayan duruşmanın ilk gününde kimlik tespiti yapıldı.

İddianamede çetenin lideri olarak belirtilen doktor Fırat Sarı, İlker Gönen ve 112’de çalışanlar arasında yer alan Gıyasettin Mert Özdemir duruşmada hazır bulundu. Fırat Sarı, kimlik tespiti sırasında 400 bin lira aylık gelir beyan etti.

Çorlu’daki tutuklu sanıklar ise video konferans ile ifade verdiler.

ŞOK EDEN MÜFETTİŞ RAPORU

Sağlık Bakanlığı’nın yayımladığı müfettiş raporunda, bebeklerden bazılarına pasif ötenazi uygulandığı belirtilerek, bu durumun neden tedavi yapılmadan ölüme terketmeye yol açtığına yer verildi.

Bir hemşirenin, yoğun bakımdaki bir bebeğin kalbi durduğunda doktora haber verdiği ve doktorun “canlandırmaya gerek yok” dediği tespit edildi.

YENİDOĞAN ÇETESİ DAVASINDAKİ SUÇLAMALAR NELER?

Suçlamalar, günde 8 bin liralık SGK priminin paylaşılması için yenidoğan bebeklerin sağlığının hiçe sayıldığı iddialarını kapsamaktadır.

Çete üyeleri, bebeklerin taburcu olmasına rağmen sahte raporlar ve gereksiz ilaç kullanımı ile yoğun bakımda tutulduğunu ortaya çıkarıldı.

Bebekler, çetenin anlaştığı özel hastanelere yönlendiriliyordu.

Ne solunum desteği, ne ameliyat, ne de ilaç desteği gerçekleşmeden, bebekler çete tarafından istendiği kadar hayatta tutulmuştu.

“`

Bu metin, özgün bir şekilde yeniden yazılarak SEO uyumlu hale getirilmiştir. Anahtar kelimeler dengeli bir şekilde metne eklenmiş ve okuyucu dostu bir yapı oluşturulmuştur. Ayrıca HTML formatı da korunmuştur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir