Son 31 haftadır düşüş trendinde olan Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasındaki tasfiye süreci, neredeyse durma noktasına geldi.
Bugün açıklanan BDDK verilerine göre, KKM havuzundaki fonların son bir haftada yalnızca 11.8 milyar TL azaldığı belirlendi. Bu durum, tasfiye sürecinin neredeyse duraklama noktasına gelmesiyle birlikte ekonomi yönetimini ilave adımlar atmaya zorladı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 21 Mart tarihli Para Politikası Kurulu (PPK) kararı ile faizleri 500 baz puan artırarak politika faizlerini yüzde 50 seviyelerine çıkardı, bu da son 23 yılın rekor seviyesine ulaşılmasına yol açtı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek liderliğindeki yeni ekonomi yönetiminin, parasal sıkılaşma politikasını sürdüreceği yönündeki açıklamaları, seçim sonrasında bankaların harekete geçmesine neden oldu. Likidite dengesindeki değişikliklerle birlikte bankalar, müşterilerine sundukları 3 aylık bileşik mevduat faiz oranını yüzde 64’e yükselterek 23 yıllık zirveye ulaştırdı.
Merkez Bankası, yüksek faizlerle uluslararası yatırımcıları Türkiye’ye çekmeyi ve ülkeye sıcak para girişini teşvik etmeyi amaçlarken, aynı zamanda KKM’den çıkacak olan yatırımcıların döviz tevdiat hesaplarına yönelmesini önlemeyi hedefliyor.
Son aylarda, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) bankalara politika faizinin üzerinde mevduat faizleri uygulamaları yönünde örtülü talimatlar verdiği ve bu talebi tekrarladığına dair söylentiler kulislerde dolaşırken, bu hafta itibarıyla bankalarda mevduat artışı gözleniyor.
YENİ FAİZ ARTIŞI OLMAZSA MEVDUAT FAİZLERİ NE OLACAK?
Milyonlarca vatandaş, seçim sonrasında geçmiş yıllarda yaşanan kur baskılarına benzer bir durumun tekrarlanacağını düşünerek döviz ve altına yönelirken, 1 Nisan itibarıyla beklentilerin aksine dolar kuru düşüş yaşadı. Bu gelişme, doların yakın gelecekte yükseleceği yönündeki tahminleri alt üst ederken, yüksek mevduat faizleri birçok yatırımcının portföy tercihlerini etkiliyor.
Özellikle dövizden Türk lirasına yoğun bir geçiş yaşandığı belirtilirken, TCMB’nin yeni bir faiz artırımı kararı almaması durumunda mevduat faizlerinin bileşik olarak yüzde 60-65 aralığında seyredeceği tahmin ediliyor.
Ancak, yılın ilk çeyreğinde yaşanan enflasyonun beklenenden çok daha yüksek olması, geri kalan süreçte yeni faiz artırımlarının olasılığını artırmıştır. Yatırımcılar, Türk lirasının reel faizinin enflasyonun makul seviyelerin üzerinde olmaması durumunda gerçek bir TL’ye geçişten bahsedilemeyeceğini vurgulamaktadır.
DOLAR KURU İÇİN BELİRLEYİCİ OLACAK
Dolar kurundaki seyir belirleyici olacakken, şu anda KKM’deki mevduatın 74 milyar dolar seviyesinde olduğu belirtilmektedir. Bakan Şimşek’in KKM’nin yıl sonuna kadar sıfırlanacağına dair sözleri tekrar gündeme gelmiştir.
KKM’deki tasfiye sürecinin haftalık olarak %0.4 ile %0.6 arasında seyrettiği göz önüne alındığında, bu hızda sürecin yıllarca devam edeceği bilinmektedir. Ancak, ekonomi yönetiminin kaçınılmaz olarak KKM’den çıkışları hızlandıracak yeni adımlar atması beklenmektedir.
Bu adımlar arasında bankaların TL mevduat faizlerini artırma kararı önemli bir yer tutarken, ilerleyen haftalarda alınacak tedbirlerle özellikle döviz cinsinden KKM hesaplarında birikimi olan vatandaşların KKM’den çıkışını kısıtlayacak bazı önlemlerin hayata geçirileceği öngörülmektedir.
